14 ŞUBAT 13 CAN -BAHTIMIN GARA’SI-

14 ŞUBAT 13 CAN -BAHTIMIN GARA’SI-

Bu gün 14 Şubat Dünya Sevgililer Günü,

Tarihte sayıları üç olan ama kuvvetle muhtemel 3. asır Roma’sının katli ile ululaştırdığı Romalı Valentine’in, bir aziz’in/ Hristiyan evliyasının hikâyesi üzerinden var edilmiş, Hristiyanlığı “Ne şeker şeymişsin sen böyle” cümlesindeki kasıttan gösterme şirinliği…

***

Türk’ün maddi varlığının yanı sıra maneviyatından da hazzetmeyen, “Bizden adam olmazcılar”ın, İslam karşıtlığı için pek bir sarıldıkları efsane…

Yersen…

Doğrusu ben, müteveffanın sağlığında, Shakespeare’in Müslümanlığını ispat için adını, “Şeyh Pir” diye telaffuz ettiği gibi, bu aziz Valentine’nin adını da, gırtlağını temizlemeden konuştuğu için hep hırıltılı çıkan o kalın sesiyle: “Roma Kralının halka ettiği bu eziyetten dolayı isyan eden bu mübarek zat, Kralın karşısına çıkıp ‘Valla yettin’ demiş, zamanla Valla yettin, Valentine diye telaffuz edilmiştir. Aslında Aziz Valentine de Müslümandır” demesini bekledim ama olmadı işte. Ya akıl edemedi ya da ömrü vefa etmedi.

Yiyemedi.

Bu gün 14 Şubat Dünya Sevgililer Günü,

Alçak gönüllüsünün bir güzel cümle, romantiğinin bir kırmızı gül, açgözlüsünün yumruk büyüklüğünde bir tek taş beklediği gün.

Bir liralık malın, üzerine kırmızı bir kalp çıkartması yapıştırılarak beşe satıldığı, tüketim çılgınlığının zirve yaptığı, gerekli gereksiz her şeyin hediye diye alındığı,

Kapitalizmin boyalı yumurtası…

Yersen…

Doğrusu ben, her şeyin ilk örneğinin bizde görüldüğü tezine dört elle sarılan, cümle gâvur adetlerinin başlangıcını bize çıkaran, pek bir bilimsel ablanın: “ Aslında bu, milattan önce 2000 yılında yaşayan Sevili Ata etrafında geliştirilmiş bir efsanedir. İalam’ı kabul edip eski kültürümüzü unutunca biz, Hristiyanlar sahip çıktı. Aziz Valentine değil, Sevili Ata!” demesini de bekledim ama demedi, diğeri kadar cahil olmadığı için diyemedi belki de.

Yemedi.

Bu gün 14 Şubat Dünya Sevgililer Günü,

Ama Korona var.

Bu yüzden dolup taşmadı, taşamadı akşam yemeğinde lüks lokantalar,

kafeler hınca hınç dolmadı, dolamadı bir şeyler içmek için.

gece kulüpleri birbirine sürtünerek hareket edecek kadar yoğunlukta sevgilileri misafir etmedi, edemedi.

Artık sadece garibanların evlerinden çıkmıyor hastalığa bağlı olarak ölenleri taşıyan tabutlar.

Zenginler de ölüyor.

Bu illet ölümde eşitledi insanları çünkü.

Koskoca orgeneral öldü bu illetten. Vaktiyle kuvvet komutanıydı üstelik.

Dün de eski bir büyükşehir belediye başkanı.

Bu sebepten sadece esnaf lokantaları, çay ocakları değil;

fiyatları ile porsiyonları ters orantılı, ocak söndüren lüks restoranlar da,

içme suyunu altın suyu fiyatına satan – diğerlerini siz tahmin edin artık- gece kulüpleri de,

bir çayı bile anasının nikahına satan kafeler de kapalı.

Haftalıkları, belki de aylıkları ceplerinde kaldı delikanlıların,

üç saatlik uğraş sonunda, kendilerini kendilerinden başka bir şeye benzeten kızların kalabalık caddelerde şıkıdım şıkıdım yürüme hevesleri kursaklarında.

****

Bu gün 14 Şubat Dünya Sevgililer Günü,

13 şehit geldi Gara’dan.

Kuzey Irak denen şer yuvasından.

“Gara nere?” diye sorma.

Bil ki itin köpeğin yuvalandığı yer,

Türk’ün canına kast etsinler diye birilerinin yalladığı domuzlar mekânı.

“Ülke çıksın diye dardan, candan geçtiler candan” diye türkü yaktıklarımızdan

13 şehit,

13 yiğit,

13 civan,

13 oğul,

13 baba,

13 sevgili…

14 Şubat Dünya sevgililer Günü’nde,

13 evde ateş,

13 ananın yüreğinde yangın,

13 sevgilinin dilinde feryat,

13 evladın gözünde yaş var.

Koca bir memlekette acı var, tarifsiz hüzün var, yas var.

Şimdi siz, siyaset sahnesinde cirit oynayan beyler,

Yangınımızı söndürecek,

İçimizi soğutacak,

Size düşen bir görev var.

Bin parçaya bölmek için karayılan’ı yakalamayı beklemeyin.

Elinizde hainin en büyüğü var.

Yarın çıkarın yasayı, ibret-i âlem için öbür gün asın.

Yüreği yetiyorsa, “evet” demesin muhalefet.

Gök kubbeyi “evet” demeyen partinin genel merkez binasının üstüne indirmezsek, bize de yazıklar olsun.

Bütün partiler korkar bizden.

Canımızı sıkarlarsa, onları yarın seçmeyiz.

Seçmeniz çünkü biz.

Sayın hükümet, bu sebepten tasa etmeyin,

Yarın çıkarın yasayı, kapatın öbür gün de mecliste iti uğursuzu savunacak densizliği gösteren terör örgütünün uzantısı partiyi.

Varsın AİHM’e gitsinler.

Varsın mahkûm etsin gâvurun mahkemesi bizi.

Deyin ki onlara:

“Bizim için TÜHM ( Türk Hakları Mahkemesi) kararları, AİHM (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) kararlarından önce gelir. Dalımızı kıranın ağacını kökünden sökeriz.”

Deyin ki onlara:

“ Biz çok aldandık vaktiyle. ‘Adımızı söylemeye gerek yok hepimiz insanız ya’ dediniz, adımızı söylemedik sizden olalım diye.

Siz söylediniz adlarınızı ama.

Hatta ön adlarını ad diye sundunuz içimizdeki birilerine.

Bir tek bize söyletmediniz.

Biz bağırsak suç sayıldı, hümanisttik ya hani.

Ama öldürdü birileri bizi, kimse onları suçlamadı.

Hümanizma ayağına çok öldük, öldüğümüzü seyrettik ama.

Bir şey kazandırmadı bize, kaybettirdi çokça.

Sonra dindaşlarımıza sarılalım dedik.

Yine adımızı söylemedik ha.

Onlar için biz her şeyi yaptık.

Destek olduk, kavga ettik.

Biz onlardan, onlar bizden oldu sandık.

Yanıldık.

İlk durakta, Akdeniz’de, elin gâvuruna satıldık.

Şimdi artık adımızı söylüyoruz.

Türk diyoruz kendimize.

Dedi ya Cumhurbaşkanımız: ‘Biz altı devlet tek milletiz” diye.

Sizi uyarıyoruz.

Dalımızı kıranın ağacını kökünden sökeceğiz.

Kaşgar’dan Viyana’ya, Musul’dan Dağıstan’a, bir Türk’ün canına kast edilse, biz orayı cehenneme çevireceğiz.” deyin ve kararlılığınızı göstermek için cezaevlerinde bu güne kadar besiye çekip semirttiklerimizi 13’er 13’er asın.

Sevgililer Günü hatırına sevgili bir iş yapın.

***

Bu gün 14 Şubat Dünya Sevgililer Günü,

Aziz Valentine, “Valla yettin” diyen amca mı sahi,

Sevili Ata’nın gerçek olma ihtimali var mı?

Yoksa niye 13 yiğit

Vatan için candan geçsin,

En sevgiliye gitmek için şehadet şerbeti içsin bu gün.

Öyle ya da değil

Sevgililer Günü değil ama

Şehadetiniz kutlu olsun çocuklar!